Ozan ve Eylül... İkisi için de mutluluk bir daha karşılarına çıkmasına ihtimal vermedikleri uzak bir hayaldi. Biri parçalanmış bir ailenin ve sona ermiş bir kariyerin kurbanıydı; öbürü ailesini bir trafik kazasında kaybetmiş sert mizacı altında endişelerini saklayan kendini dünyadan sakınan bir genç. İkisi de geleceği olmayan bir hayata hazırlamışlardı kendilerini. Derken sıcak bir yaz günü Datça'da yolları kesişti. Göz göze geldiler. Sancılı bir bakışmaydı bu. Güvensiz ve beklentisiz.
Özlem Tangut ilk romanı Sarıca Yaz'da yüreği buruk iki insanın ve hikayenin üçüncü kahramanı kararlı ve cesur bir ablanın buruk ama eğlenceli hikayesini kaleme almayı başardı. Sarıca Yaz sadece bir aşk masalı değil; aynı zamanda kariyer aile bağları ve tanışma üzerine derin düşündürücü ama bir o kadar da sempatik bir modern roman.