Belki bildiğiniz belki de daha önce hiç gidip görme şansınızın olmadığı Gümüşhane'de Bünyamin Aygün'ün objektifiyle uyanmaya hazır olun.
Bünyamin Aygün hazırlıkları 2 yıl süren "Gümüşhane" fotoğraf kitabıyla her bir karede hem bu tarihi şehri görülmemiş şekilde ölümsüzleştiriyor hem de çok önemli bir eksiği tamamlıyor.
Şimdi öyle bir proje düşünün ki; içinde hava fotoğrafları barındırsın Türkiye'nin 4 mevsimlik bir ülke olduğuna tanıklık eden ilkbahar yaz sonbahar ve kış enstantaneleri yer alsın; tarihin ve kültürün sunumuna rehberlik etsin gündelik yaşamdan insan portreleriyle süslensin. Tüm bu özelliklerle bir fotoğraf kitabı olmaktan çok ilerde yer alıyor "Gümüşhane".
Kitabı elinize alır almaz hangi sayfayı çevirirseniz çevirin aslında fotoğrafın çekildiği güne ve zamana gidiyorsunuz Gümüşhane'de.
Bünyamin Aygün'ün Türkiye'ye önemli bir kaynak olacak olan eseri; "Gümüşhane" estetik kaygının oldukça yoğun hissedildiği bir çalışma. Daha geniş açıdan bakıldığında ise bir fotoğraf kitabı olarak bu eser dört mevsimi kapsayan ve hava fotoğraflarını da içine alan bir ilk olma niteliği taşıyor.
Eser sayfalarında üzerine onlarca kelimelik hikâyelerin yazılacağı adeta yaşayan 210 adet çalışmayı sergiliyor sergilemesine ama kamera arkasında da tarihinde ilk kez havadan fotoğraflanan Gümüşhane'yi ve 18 yıllık havaalanına bu proje sayesinde ilk kez inen uçağı saklıyor.
Gümüşhane kitabı ve Bünyamin Aygün; bir sabah güneş doğarken ya da bir akşam güneş batarken ansızın sizi bir şehre uyanmaya davet ediyor.