Koyunların çıngırak gürültüleri kaybettikleri analarını arayan kuzucukların ince titrek acımsı sesleri zaman zaman birbirine karışıyordu.
Aralardan ilerleyen Çoban Ali sürünün orta yerine gelmişti.
Yavaşladı... Bir adım daha atmak içinden gelmemişti.
Kalakaldı. Yanı sıra gelmekte olan Karabaş da durmuştu.
Etrafı sürmeli gözlerini Ali'den ayırmıyor kuyruğunu iki yana sallayıp emir beklediğini anlatıyordu.
Çoban Ali derin bir iç geçirdi. Çok hafif yapağı ve gübre kokusunun ara sıra karıştığı taze ve serin sabah yelini göğüs boşluğuna daha bir derinden doldurup boşalttı.
Bugün erkenden otlağa gelmişti. Sıkıntılı idi. Her zamanki gibi gidip yerine çökemedi. Üflemese de kavalını eline alıp karayemişin dibine oturamadı...