"Kaçkınlar ve 1950'lerin sonunda yayımlanan kuşağımın birçok yazarının ilk yapıtlarındaki boğuntunun bunaltının bunalımın başkaldırının birey olma çabasının barışık olmamada direnmenin yerleşik değerleri sorgulama yadsıma eğilimlerinin yalnız özgür düşünce ve aydınlar üzerindeki baskıyı gün geçtikçe artıran siyasal iktidar tarafından değil sözüm ona ilerici bağnaz çevrelerce de 'mahkûm' edildiğini gördüm yaşadım. Bu açıdan bakıldığında diyebilirim ki bir yalnızlıkta yazdık. Bireyselliğe yer olmayan bir toplumda birer aykırı olarak birer horlanmış olarak yazdık. Kendi benzerlerimizi bulmak için yazdık."
F. E.