Bu çalışma iktisat tarihinin bir bilim dalı olarak nasıl ortaya çıktığını incelemektedir. 1830'lardan 20. yüzyılın başlarına kadar uzanan bir zaman dilimi içine yayılan ve literatürde İngiliz Tarihçi Okulu adı verilen düşünce okulunu oluşturan kişilerin iktisat bilimi ve yöntemi konularındaki görüşlerinin açıklanması ve eleştirilmesi bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır.
Böyle bir konunun incelenmesinin neden önemli olduğu sorusuna şu cevap verilebilir: Her bilim dalının tarihinin araştırılması bu bilim dalının bugüne nasıl geldiği hangi aşamalardan geçtiği bu aşamalarda hangi teorik pratik ve kurumsal engellerle karşılaştığı hangi bilim dallarından etkilenip hangilerini etkilediği gibi konularda aydınlatıcı bilgiler sağlayabilir. İktisat tarihinin iktisadî düşünce tarihi açısından incelenmesi bu bilim dalının nüvesinin nasıl oluştuğu hangi düşünce temellerine dayandığını ortaya koyabileceği gibi iktisat ve tarih bilimleri ile olan karşılıklı etkileşmesini de açıklayabilir.
Bu çalışmada bu etkileşmenin iktisat ile ilgili olan yönünün ağır bastığını belirtmek gerekir. Her ne kadar yeri geldikçe tarih bilimi ile olan ilişkilere değinilecekse de çalışmanın asıl ağırlık noktası iktisat ve iktisat tarihi arasındaki ilişkilerdir.
İktisat tarihinin tarihi konusundaki bu özgün uzmanlık çalışması "Türkiye'de Neoliberalizm" başlığını taşıyan geniş ve ilgi çekici önsözle sunulmaktadır.