"Allah'tan başka kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek kimseleri çağırıp durandan daha sapık kim vardır? Hâlbuki o kimseler bunların dua ve çağırılarından habersizdirler. Nitekim insanlar haşrolundukları zaman onlar kendilerini çağırıp duranlara düşman olurlar ve bunların kendilerine ibadet edegelmelerini (bildiklerini) reddederler." (el-Ahkâf 46/5-6.)
"Ondan başka çağırıp durduklarınız bir çekirdek lifine bile sahip değillerdir. Eğer onları çağırsanız çağırışınızı işitmezler. Faraza işitseler bile size karşılık veremezler. Kıyâmet günü de sizin ortak koşmanızı reddederler. (Bu gerçeği) Sana herşeyden haberi olan (Allah) gibi hiç kimse haber veremez." (el-Fâtır 35/13-14.)
Rasûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem İbn Abbâs'a (68/687) radyiallahu anhuma'ya hitâben şöyle buyurmuştur: "(Bir şey) İsteyeceksen sadece Allah'tan iste! (Birinden) Yardım dileyeceksen sadece Allah'tan dile!" (Sahîh hadîs. Ahmed et-Tirmizî İbn Ebî 'Âsım el-Hâkim ve diğerleri Abdullâh b Abbâs radyiallahu anhuma'dan
Ali b. el-Huseyn (Zeynelâbidîn 93/712) radyiallahu anhuma Rasûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem'in kabri yanına orada bulunan bir aralıktan içeri girerek dua eden bir adam gördü; ona engel oldu ve: "Dikkat edin! Size babamdan (Hz. Hüseyin) işittiğim Onun dedemden (Hz. Ali) Onun da Rasûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem'den işittiği bir hadisi nakledeyim. O sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: 'Benim kabrimi bayram yerine çevirmeyin! Evlerinizi de kabirşere çevirmeyin! Bana salât edin! Muhakkak nerede olursanız olun salât ve selâmınız bana ulaşır.'" (Sahîh hadis. Abdurrezzâk İbn Ebî Şeybe Ebû Ya'lâ ve diğerleri Ali b. Ebî Talib radyiallahu anh'den
İmâm Ebû Hanîfe (150/767) ve İmâm Ebû Yûsuf (182/798) şöyle demişlerdir: "Nebîlerinin ve rasûllerinin hakkı için (hürmetine senden istiyorum ey Rabbim!) diye dua edilemez. Çünkü yaratılmışın yaratan üzerinde hiçbir hakkı yoktur." (Kâsânî Merğinânî el-Mevsılî 'Aynî İbn Nuceym İbn 'Âbidîn ve diğerleri)