Nesneleri ve aşkları şiire lisanla taşırız. Onlardaki müzik şiirdeki müzikle kaynaşır akşamlarda yazlarda yol alır. Nesne ve aşk ruhta mayhoşluk ve esrime yaratır denizler üstünde ve ayın altında yürekten kelimelere sızarlar. Dilimizde eda gezinir o zaman. Bu derinliktir. Böylece beden şarap ve tutku ister gökte uçmak için. Dizelerden dizelere taşınırken bir an tarihsiz salınımsız kalır beden. Bu onun teslim olduğu andır kuşların narin ve yırtıcı kuşların kanatlarını açıp artık o uçmadıkları noktada olduğu gibi. Temmuz lekeliydi Ekim berrak Ocak beyaz olacak ve kitap elinize geçtiğinde aşklarımı nesnelerimi hatıralarımı güneyden aşırmış olacağım. Ben şair değildim lisana ulaşan yürektim. Ah!
Serdar Koçak