"Evet baba benim ben olmama izin vermedin!" dedi içinden. "Çocukluğumdan gelen bir ruh hali miydi hayatımı yönlendiren yoksa dibe vuruşlarım boşluğa uçuşlarım rastlantı sonucumuydu diye düşünmüşümdür hep. Ne ruh halim ne de rastlantıydı hayatımı yönlendiren. Sendin baba! Kendim olmama hiçbir zaman izin vermedin. Bir çocuğun sıradan yaşamından sokaklardan küçük ara yollardan alıkonulmuş biri olarak yüreğimin ve ruhumun derinliklerinde onulmaz hicran yaraları açan sen değil miydin baba?
Bir dergide okumuştu Azize. Francis de Croissel "Ailede Çocuk" başlıklı bir çalışmasında tüm babalara seslenerek " Babalık öyle bir ünvandır ki bu ünvan size layık olup olmadığınızı araştırılmadan verilir. Onun içindir ki dünyada çocuk sahibi pek çok bab mevcut olduğu halde baba sahibi çocuk pek azdır." diyordu. Kemal de bir babaydı fakat çocukları babasızdı.