12 Eylül 1980 ve 17 Ağustos 1999. Askeri darbe ve izmit depremi.
Mücadeleler zulümler sevdalar krizler işsizlikler.
"Sarsılmak; olgun derin katmanlı aynı zamanda da akıcı bir roman. Gündelik dilin nüanslarını yansıtan işlek bir dille yazılmış.
Zafer Köse sadece bir depremi değil; toplumun siyasetin bireyin ve düzenin sarsılmasını anlatıyor. Romandaki bir kişi şöyle diyor:
'Sadece evler binalar değil insanların inançları değerleri de sarsıldı. On yıllardır toplu halde yaşamaya engel olan bencillikler
beslendi. Çözümün yalnız rekabette diğerlerinin payından pay kapmakta aranması sağlandı. Farklı düşünenlere söz hakkı hatta
yaşam hakkı verilmedi. Sonunda her şey yıkıldı işte! 45 saniyede yaşanan bir deprem değil bu. Koskoca bir kültür yıkılıyor.'
Sarsılmak'ın satır aralarında her şeye rağmen umut da var. Koca bir moloz yığınının üzerinde açan çiçek gibi içinde yaşadığı koşullara teslim olmayan insanlar da var.
Zülfü Livaneli
10 Ekim 2009
12 Eylül'ü öncesi ve sonrasıyla hapishanesiyle tüm sarsıntısıyla yaşadım. 99 depremini de Yalova'da tüm dehşetiyle yaşadım.
Sarsılmak'ı okurken o günleri bir başka boyutta yeniden algıladım. Sarsıldım. Yaşadıklarımızın çoğu zaman sanılandan daha korkunç olduğunu düşündüm. Ama her zamankinden daha fazla umut da hissettim.
Zafer Köse bana yaşayıp gittiğimiz hayatı anlamak için roman sanatının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha düşündürdü.
Ahmet isvan
Eski İstanbul Belediye Başkanı
12 Ekim 2009