Günümüzde teknolojik siyasi ve ekonomik şartlarda dünya genelinde ve daha önce görülmemiş hızda değişiklikler yaşanmakta ekonomiden siyasete sosyal politikadan kültüre hemen her alanda görülmeye başlanan değişim ve etkileri daha ziyade "küreselleşme" kavramın? ile ifade edilmektedir.
Küreselleşmeye sanayi toplumuna has bütüncül (modernist) yapılanma anlayışı giderek ortadan kalkmakta yerelden uluslar arası düzeye kadar tüm örgütlenmelerde esneklik ve farklılıklara açıklık esas hale gelmektedir. Ulus devletin temel unsurları ve yapısal özellikleri de bu esaslarla yeniden biçimlenmekte yok olmamaktadır. Ayrıca dünyanın hemen her tarafında ulus devletin ideolojik temeli olan milliyetçiliğin giderek yükselmesi ulusal bilincin hala küresel bilincin önünde oluşu güçlü devletlerin reel egemenliklerindeki büyük artış en önemlisi de ulusun yerini alacak bir meşrutiyet zemininin belirmeyişi gibi bulgular da ulus devletin başlıca devlet biçimi olarak varlığını sürdüreceğine işaret etmektedir.
"Bilemezseniz bilmediğiniz yolda gidersiniz. Öngöremezseniz engelleyemezsiniz."