Bi keresinde Oğuz Abi söylediydi "Herşeyi yazıp çizdikten sonra bir çeki taşı kalır insanın içinde" dediydi.
"Çeki taşı" nedir bilmiyorum.
Ama tüm o komikliklerden sonra insanın içine oturan ağır ve kıpırdatılamaz acıklı bişeylerin kaldığı doğrudur. Yazarsın çizersin bunlar hakkaten birilerini güldürür ama Oğuz Abi'nin söylediği gibi: Senin içinde bütün güldürücü sevindirici coşkulu bileşenleri aldıktan sonra ağır yerinden oynatılamaz gözyaşı dahil bilinen herhangi bir sıvıyla akıtılıp temizlenemez bir tortu kalıp birikir. Geriye irisinden bi taş "çeki taşı" kalır.
Ben işte o "ciddi ve hisli" yazıları yazmaya kalkıştığımda çeki taşından kırabildiğim parçalarla harfler yaptım kendimce.