"Avrupa bir yüzyıldan fazla süredir 'Avrupa'nın hasta adamı' olarak nitelediği Osmanlı İmparatorluğu üzerinden 'Doğu sorunu'nu tartışmaktaydı...
Ama 'hasta adam' şimdiden ayağa kalktı; tuhaf bir şekilde bir anda gücüne ve iyileşme iradesine kavuştu ve sağlığı yerine geliyor. Avrupa'yı cezbetmek için kendine çekidüzen verip makyaj yapmakta; Avrupa'yı arzulamakta ve ona talip olmakta...
Bir güzellik yarışmasına değil ama kapısı yarı aralık duran bir kulübe girmek için hazır durumda beklemekte. Bir koltuğa sere serpe uzanabilmek için öncelikle Avrupa denen şu yaşlı bayanı kendine hayran bırakması gerekiyor."
Avrupa Birliği Konseyi'nin Türkiye için üyelik müzakerelerini başlatma kararı aldığı 17 aralık 2005'ten beri Türkiye-AB ilişkilerinde ipler hep gergin oldu. Bu gerilimli ilişkinin köklerinde belki de Batılının yüzyıllardır geçmeyen "Anneciğim Türkler geliyor!" korkusu yatıyor. Nedim Gürsel Türkiye-Yaşlı Avrupa'ya Genç Damat'la bu korkunun temellerine inerken bugün 27 üyeli AB için Türkiye'nin neden bir "şans" olduğunun da altını çiziyor.