Türkiye'de doğup Almanya'da büyüyen ve Almanca yazan yazarımız.
Leyla Feridun Zaimoğlu'nun önceki eserlerinin aksine 'kanak sprak' denen Türkçe-Almanca-argo karışımı tuhaf ve özgün bir dille yazmadığı yani normal bir Almanca'yla yazdığı ilk roman.
2006 yılında yayınlandığında Almanya'da büyük fırtınalar kopardı. Zaten Zaimoğlu Almanya'nın star yazarlarından biri. İçinde bulunduğu sefil koşullara duyduğu öfke sonucu yazmaya başlamış bol miktarda mizah ve hiciv içeren özgün bir dille yazıyor. Leyla'da annesinin hikâyesini yazdığını söylüyor. Doğu Anadolu'da küçük bir kentte yetişen bir genç kızın evlenip İstanbul'a oradan da Almanya'ya gitme sürecini anlatıyor. Ancak roman tamamıyla Türkiye'de geçiyor; Almanya'ya hiç değinilmiyor. Yoksul bir aile bir sürü kardeş aşırı şiddet meraklısı kötü bir baba ve kendisi gibi büyüme çağındaki akranları etrafında dönen bir roman Leyla.
Leyla'da o güne dek sesleri çıkmamış kadınların güçlüklerle nasıl baş ettikleri betimleniyor. Yazar zorlu bir çalışma süreci içerisinde annesinin hikâyesini kasetlere kaydetmiş ve romanında kullanmak üzere birinci nesilden başka kadınların da seslerine kulak vererek yazmış romanını. "O zamanlar içinde bulunulan büyük başlangıcın heyecanını anlamak günümüzde zor geliyor" diyor Feridun Zaimoğlu "ama savaş sonrasında yıkıntılarda yiyecek giyecek arayan kadınlara saygı gösteriliyorsa Almanya'ya ilk olarak adım atan bu güçlü Türk kadınlarına da hak ettikleri yeri değeri- vermek gerekiyor."
Zaimoğlu'nun Almanya gibi Türkiye'de de yıldız olacağına inanıyoruz.