(...)
öyleyse dönelim başa; erkekten bozma
ince topuklu bir kadının
suya girdiğinde papatyaları düşüyorsa eğer
erken ölmüştür zamansız emilmiştir sütü
puslu gözleri saklamıştır
düşüğe hazır gebe kadınların şehvetini
öldürüp yeniden kral olanların melodisini
yık ve bozguna uğrat
bugün senin doğum günün
kırık bir değneğe yaslanan vücudun
zaman caddesinin köşesinde
intihar otu gibi sallanıyor
ve sıçrıyor adamın biri kadın ılıklığında
gözlerini yum bedenini bırak
ağaçlarını keseceğim
şimdi...
(...)