Deli Mahmut ve kuzeni Osman karlı bir kış gecesi akıllarına gelen şeytani bir fikirden yola çıkarak televizyon kahramanı ve aynı zamanda tüm memlekette dişiliğe yabancı erkeklerin cinsel bir miti konumundaki Banu Billur ile yatma hayalleri kurar ve maceraya atılırlar.
Romanın sonunda okura 'Geri zekalı olan kim ötekiler mi yoksa toplum mu?' sorusunu başarıyla sordurtan roman cehaletin kol gezdiği kasaba ve köylerde televizyonun tutsağı insanlara toplumun zaaflarından yararlanan iletişim sektörüne ve 'kadınları' yok sayan erkek egemen topluma bir öz eleştiri niteliğinde...