"Sönmeyen ateşin kıvılcımıydı. O şimdi Ararat'ta Anahit'in kollarında yatıyor güneşin doğusunda yol alıyordu ruhu. Yüzükoyun upuzun uzanıp kaldı ayrılmam dediği roprağın üzerine. Ensesinden sızan kan atalarının kanına karışıyordu usul usul... Bir iki can çekişmesi bir iki nefesten sonra ruhu bedenini terk etti... Giden; sesi nefesi bedeniydi. Onun düşünceleri barış ve kardeşlik adına yaptığı çalışmaları gelecek kulakların yolunu aydınlatan bir meşaleydi. Ares Krikor ve birkaç kişi daha bir araya gelip ne yapmaları gerektiğini konuştular ayaküstü."