"BEN GÖREN BİR GÖZÜM" DEDİ. "BENİM YETENEĞİM DE
BU. DİĞERLERİ GÜZEL ŞARKI SÖYLEYEBİLİR YA DA HIZLI KOŞABİLİRKEN BEN BAŞKALARININ GÖZDEN KAÇIRDIĞINI FARK EDERİM. VE BİLİYOR MUSUN BUNLARIN ÇOĞU ZATEN GÖZ ÖNÜNDEDİR."
Yoksulluk... Kötü giden bir evlilik... Yaşlılık...
Yitik düşler... Başarısız bir iş hayatı... Belirsiz bir gelecek... Ve Orange Beach'te yaşayanları ümitsizliğe sürükleyen daha bir sürü çıkmaz... Hiçbir değişim şansı yokmuş gibi görünen kısırdöngüler...
Başkalarının gözden kaçırdıklarını görme yetisine sahip Jones
adında yaşlı bir gezgin içinse çıkmaz diye bir şey yoktur. Her anın içinde barındırdığı mucizeyi her zorluğun aslında yaşamımıza bir gelişimin tohumlarını ektiğini fark etmek için sadece farklı bir "bakış açısı"ndan bakmamız yeter.
Jones bu sahil kasabasında ve sakinlerinin yüreklerinde gizemli bir şekilde yer ederken yalın bir bilgelik ve umut dağıtır.
"Aslında olman gereken yerdesin. Şu anda burası sana çorak topraklar gibi görünebilir ama hiçbir şey gerçeğin kendisiyle ters düşemez. Bu gece başını koyduğunda verimli bir toprakta uyuyor olacaksın. Düşün. Öğren. Dua et. Planla. Düşle.
Çünkü yakında... Olacaksın."