"...Davut Bey'le Sâfinaz Hanım'ın kızı Süheyla; bütün hülyalarını mutlu sayılması gereken bir aile evinin bahçesinden derlemiş olan ben çocuklarımın büyüyünce okumaları için yazıyorum. Şimdi ak kâğıt üstüne geçmişi çağırırken babamın özenle yetiştirdiği çiçeklerin kokuları burnuma geliyor. Gözyaşı kanalcıklarımda bir karıncalanma var. İnsanın bir özlemle burnunun direklerinin sızlaması herhalde böyle birşey olmalı..."