Duygu ve düşüncelerin söze dönüşebilmesi için konuşmaya bir biçim vermeye çalışmak gerekir yani sözçüklere tümcelere yaşam ve canlılık kazandırmaya çaba harcanır. Düşünün ilkokulu dahi bitirmemiş birinin bunları yapması ne kadar olanaklıdır? Ama Zeynep Tekgür işte bunu yapmaya çalışmış ve başarmış da. Yazdığı romanın adına da baktığımızda bu hemen göze çarpıyor. "Geceye Çığlık Dilime Sus" Nekadar imgesel değilmi?
Bir solukta okuyacağınız çağımız içinde belki de bir süre insanın başından geçen bir yaşam öyküsü. Kutlamamak mümkün değil Zeynep Tekgür'ü
Törelere boğulup kalan Anadolu kadınının yaşadıklarını kağıda dökmesi ve isyanını haykırması edebiyatımız ve toplumsal yaşantımız adına önemli bir gelişme.Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hakir görülen sınıf muamelesine tabi tutulan yürekli anaların sesini bir nebze de olsa duyuracağına inandığımız bu kitap kafeslenmiş acıların umutların ve yarınların kilitlerini de çözmeye yardımcı olacaktır.