Yıllar bitiyor yollar ve turneler bitmiyordu. Bir turnenin sonuna gelmeden bir başka turnenin haberi ulaşmakta gecikmiyor turneler birbiri arkasına sıralanıyordu... "Ömür biter turneler bitmez" diyorduk. Müfettişlik buydu müfettişin kaderi buydu. Yollar denetimler soruşturmalar koşuşturmalar ve su gibi akıp giden zamanla yarış... Bazen geciken bir aracın üzüntüsü bazen nezle virisü ile mücadelenin bitaplığı ekleniyordu günlük yaşama ve geriye acı tatlı anılar kalıyordu. Bazı yerler ulaşılması gidilmesi gerçekten çok meşakkati gerektiren uzak birimler oluyordu. Ama görev yapılacaktı yapılıyordu. Göreve bağlılığın güzel ve unutulmaz örnekleri veriliyordu. Çok kısıtlı süreye karşın genellikle girdikleri kurumlardan olumlu izler ve yankılar bırakarak çıkıyorlardı müfettişler. Denetimlerde bir şeyler verilebilmiş hatalı bir uygulamanın düzeltilmesi sağlanmışsa yorgunluklar zevk oluyor unutuluyor anılar yumağına bir turne daha ekleniyordu... Karla kışla soğukla birlikte girdiğimiz il kapılarından çoğu kez aynı iklim koşullarında çıkıyor ancak denetlediğimiz okullara bahar sıcaklığını bahar güzelliklerini vererek taşıyarak okullarımızın iklimini değiştirerek denetimin olumlu damgasını vurarak ayrılmanın iç huzurunu yaşıyorduk. Müfettişlik zordu yorucuydu sıkıntılıydı belki ama görev sevilerek yapılınca tüm zorluklar siliniyor unutuluyordu...
Teftiş Kurulu'nda turneler yine sürüyor. Teftiş Kurulu'nda kadrolar değişecek ama turneler hiç değişmeyecek bitmeyecek. Biri bitmeden bir sonrasının haberi gelmeye devam edecek. İyi ki de bitmeyecek. Zira turnelerin bitmesi demek anılar yumağının boş kalması demek olacaktır. Turneler Teftiş'in tuzu biberidir.