Çalışmalarının en karakteristik yönü halk ve divan edebiyatlarının ortak noktalarına dikkat çekerek bu ikisinin birbirine zıt edebiyatlar olmadığını ortaya koymasıdır. Kongrelere sunduğu tebliğlerde çoğu daha önce hiç duyulmamış orjinal konuları ele almıştır. Bu tebliğlerinde Türk edebiyatının ne kadar zengin ve bakir bir çalışma alanı olduğunu göstermek istemiştir.