Sürgünler söz konusu olduğunda halkların kaderi hiç değişmiyor.Tarihi belgeler Hindistan'dan Afganistan'a Polonya'ya Mısır'dan Balkanlar'a kadar birbirinden uzak ve ilişkisiz gibi görünen bir çok ülkenin halklarının aşağı yukarı aynı kaderi paylaştıklarını ortaya çıkarıyor. Aslında koskoca bir sürgün veya vatansız bırakmanın tarihi insanın vicdanını kamçılıyor... Kitap bir anlamda kolonyalizmi emperyalizmi ve uygulamalarını sergileyen yargılayan bir küçük dava dosyası özelliğindedir.
Kafkasya'nın işgali ve yerli halkı olan Çerkeslerin sürgünü tam da bu yöntemlerin uygulandığı yerdir. Bugüne kadar yalan ve çarpıtılmış haberlerle: "Zor durumda kalan Çerkesler kaçmış! Osmanlı Devleti de bu din kardeşlerine kucak açmış! görüntüsü yaratıldı. Halen sürgünün gerçek nedenleri anlatılmış veya yazılmış değil. Çerkeslerin topluca bulundukları Türkiye Suriye Ürdün İsrail ve Yugoslavya'da konu halen etraflıca bilinmiyor. Türkçe yazılmış bir iki makale ve verilmiş konferansların adı hep "Çerkes göçü" olarak anıldı ve kayıtlara da öylece geçti... Bu çalışma gerçek nedenleriyle bir sürgünün anatomisini gözler önüne seriyor.