Gönenç öykülerinde çoğunlukla büyük kentten gelerek Ege'nin binlerce yıldır onlarca uygarlığın yer aldığı bu bereketli topraklarında yeni bir yaşam kurmaya burada bir yerlere yerleşmeye çalışanların ve yerleşmişlerin yaşadıklarını konu ediyor. Öyküleri otuz beş yıldır Ege'yi gezip görerek özümlemenin ürünleri. "İnsan dünyanın bu kültür ve güzellik beşiği yerinde Ege'de bir ömür geçirirse hele benim gibi bir ömür hiçbir anekdot veya anının kaybolup gitmesine razı olamıyor" diyor Gönenç ve ekliyor; "Öykülerim hep bu yaşanmışların ve düşlenmişlerin birbiriyle karışmasından oluşmakta."