Bu kitap tamamen efendilik üzerine bir düşünceye adanmıştır; bu demektir ki "mantıkçı" bir Neitzsche'yi göz önünde bulundurur;
-Ya da dahası onun söylediği gibi: bir din kururcusunu düşünür. Neitzsche her realizmin moral bir temeli olduğunu gösterir. Sokrates ironi yoluyla realizmden koruru kendini; Neitzsche Kahraman Sokretes bir peygamberdir o. Gelecek önceden zamansal anlama sahip değildir; gelecek yeraltında ve gizli karanlık bir düşüncedir. Ne oldu şimdi? Neitzsche hem Sokrates'in rakibidir dengidir hem de Sokratesçiliğin geçersizliğini ilan etme ustalığını kazanır.
Sokratesçilik başından beri felsefi söyleme egemen olan "kurumsal" eğilim gösterir ve onu bilim yönüne çeker. Neitzsche ise "filozoflar ve din kurucuları arasındaki yakınlık" üzerinde durur...
Zerdüşt'ün dünyası peygamberlikle belirlenmiş dünya (hem bağışlayıcı hem yıkıcı) aslında içinde iletişimin olmadığı "iletişim"in öylesine merhamet dolu olduğu bir dünyadır. Son çözümlemede ironi Sokretes'e "bu dünyadan geriye kalmak ve ancak yarı mistik olmak" olanağını veriyordu.
Neitzsche Sokretes'in durumundan etkilenmiştir onun konumu yerini onunla paylaşma olanağını artık vermez ona.
İşte filozof kardeşlerim ulaşmamız gereken nokta tam burası: daha mistik Sokrates'ten iki kez daha mistik olmak gereken yer burası!
Bunu yapabilen yapması gereken beni anlayacak..