Emekli tarih öğretmeni Mazhar Bey bir sınır çatışmasında şehit düştüğünü zannettiği oğlu Kerem'in cesedini ararken verdiği mücadele esnasında işin içine cinsellik girebileceğini asla düşünmemişti.
Kökleri Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın boğaz kıyılarına diktiği iki insanın ancak kucaklayabileceği 330 yıllık çınar ağacının kökleriyle eş zamanda yeşeren zaman zaman dadaizme de varan töre ve geleneksel statüko sorgulanırken aynı zaman da uçurumun kenarında yaşam çığlıkları atan ve eli silahlı herkese göndermeler var.
Yazar tabularımızın nasıl tabutlarımıza dönüştüğünü sorguluyor.
Mermi ile ilgili bölümde yazar sarsıcı anlatımı güçlü ve şaşırtıcı kurgusuyla okullarda öğrencilerle paylaşılabilecek nitelikte bir çalışma ortaya çıkarmış. Metin okununca mermiyi okuyucunun beynine göndererek kurşun yemişe döndürerek ateşin düştüğü yere odaklanıyor.
Sabetayizmden Evangelizme uzanan toplumsal gerçekçilikte yazar ilk romanında kaybedenlerin tarafında...