Kitap yazarın kendi sesinden kitabın bölümlerini okuduğu bir CD hediyelidir. İsimsiz Hayatlar Manevi ve Psikolojik Yaklaşımla Arınma ve Öze Dönüş adlı kitabı yazarın ilk kitabıdır. Yazarın ikinci kitabı ise bu kitabından esinlendiği MUTLULUĞU SEÇİYORUM adlı kitabıdır. Özetle kitabın içeriği şöyledir: Kendini bilmeyi hedefleyen iç yolculuğuna çıkanlara veya çıkacak olanlara bu kutsal yolculuklarında ihtiyaç duyacakları gücün özlerinde olduğunu hatırlatan bir çalışmayla baş başasınız. Ülkemizde "Kendini bilen Rabbini bilir." yaklaşımıyla varlığını bulan Din Psikolojisi bilimi; insanın hem ilahi hem de kula özgü doğasını bütünleştirecek yöntemleri kullanmaktadır. Maneviyatın ve psikoloji biliminin verilerinin sentezlendiği yaklaşım bunu karşılamaktadır. Maneviyat insanın özüyle ve ortak niteliklere sahip bulunduğu aşkın olanla yaşadığı deneyimleri içerir. Bunu dillendirirken içinde yaşadığımız kültürün değerleriyle ifade ederiz. İnsanın yaşamı için güç kaynağı olan içsel bir tutum yaşamsal ve cesaret veren bir enerjidir. Sadece yaşamsal gücümüz değil bu yaşamsal gücü deneyimlememizdir. İnsan potansiyellerini ve dünyanın daha iyi bir hale gelmesini bu güçle gerçekleştirir. İnsanın yaşamın kutsallığının farkında olmasını ve yaratıcı çözümler üretmesini sağlar insanı önceki anlayışını aşan yeni anlamlara ve olgunluğa ulaştırır acıları öğrenmeye düşmanlığı işbirliğine kayıtsızlığı sevgiye dönüştürür. Maneviyat derin bir bütünlük duygusu bağlanmak ve sonsuza kendini açmaktır. İnsan ruhunun kendine ve başkalarına mutluluk veren sevgi şefkat sabır hoşgörü affetme ve sorumluluk nitelikleriyle iletişim kurmasıdır. Maneviyat doğuştan bir insan yeteneğidir. O bizi doğaya ve hayatın kaynağına bağlar. Bilincimizin temelini oluşturur. Bu bilinç görünenin ötesindeki görünmeyenin resmini çekebilmek ve görünenin ötesindeki anlama ilişkin yaşayabilmektir. Bu öyle bir yaşamdır ki maddeyi çevreleyen ona anlam veren asıl doğamızın dile gelişidir. Bu çalışma manevi ve psikolojik yaklaşımın sentezlendiği bir bakış açısını sunma noktasında ilk girişimlerden sayılabilir. Bilim canlı bir varlık her çalışma da bir bebektir. "İsimsiz Hayatlar"a da bu gözle bakılmasını ve bu bebeğin gelişip olgunlaşmasına katkıda bulunacak her yapıcı düşüncenin ciddiyetle değerlendirileceğinden emin olunmasını arzu ediyorum. Bazı kavramlar süreç içinde zamanla oturacak bazıları ise yerlerini başka kavramlara bırakacaktır. Ulucanlar cezaevi kadın koğuşunda hükümlü kadınları dinlerken onların duygularını derinden hissettim. Anladım ki kendimizi haklı görmek öfkemizi besliyor hem kendimize hem de başkalarına zarar vermeye yol açıyor. Genellikle haklı olmayı seçiyoruz. Haklı olmak adına küsüyoruz mesafeler koyuyoruz kırıyoruz kırılıyoruz. Yaşadığımız olaylarla sürekli savaşıyoruz. Çünkü bizi yetiştirenler "hayatla mücadele edeceksin" diyorlar. Hangi hayatların hangi hataların gerçekleşmesine ortam hazırladığına tanık olacaksınız. Bazen de bu hayatlarla kendi yaşantılarınız arasında benzerlikler bulacaksınız. Sadece kendi deneyimlerimizin değil diğer insanların deneyimlerinin de bizim için gelişme ve olgunlaşma fırsatı olduğu düşüncesinden yola çıkarak bunu öneriyorum.