"Benim anladğıma görekuvvetli bir ordu denildiği zaman anlaşılması gereken mana; her ferdi bilhassa subayı kumandanı çağdaş ilme vakıf ve ona göre hareket eden kişiler olmalıdır. Bu heyet yüksek ahlakta bir heyettir. Şüphe yok ki tek amacı ve vazifesi düşüncesi ve hazırlığı vatanı müdafaaya adamış bu heyet memleketin siyasetini idare edenlerin en sonunda verecekleri kararla faaliyete geçerler. İşte ben orduya ve ordulara kumanda etmiş asker sıfatında bir kişi olarak bu bakış açısıyla siyasete temas etmiş olabilirim." Minber 17 Kasım 1918 sayı 16
Liderlik öngörülü olabilmeyi en önemlisi de iyi ile kötüyü doğru ile yanlışı ayırt edebilme kabiliyeti ister.
Ergenekon Davası'yla yerleşik değerlerin tümünü sorgulandığı süreçte "sistem" değerlendirmelerinde her kesimin referans gösterdiği Atatürk döneminde kitle iletişim araçlarının gücünü hiçbir zaman yadsımamış gazetecilerle ilişkilerine özel bir özen göstermiştir.
Bu kitaptaki 55 röportaj sadece geçmişteki tartışmaları bilmemizi sağlamayacak bugünü anlamamıza da imkân tanıyacaktır.