Jack Goody 20. yüzyılın önde gelen antropolog ve tarihçilerinden biridir. Annales Okulu'nun önemli temsilcilerinden olarak görülen araştırmacı ayrıntılar üzerinde özenle durmasının yanı sıra onları tarihsellik içinde söylemleştiren yazma biçemiyle de özel bir yere sahiptir.
"Çiçeklerin Kültürü" Jack Goody'nin yaşamı boyunca yaptığı geziler ve tuttuğu notlardan hareketle farklı toplumlar içerisinde benzerliklerin ve ayrılıkların senteziyle oluşmuş geniş bir kültürel evren sunuyor bize. Bu evrende yalnızca çiçek adları ve birbiri ardına dizilmiş sınıflandırmalar bulunmuyor. Yahudilik Hıristiyanlık ve İslam kültürlerinde çiçeğin aldığı türlü türlü biçimler bu çalışmanın ana izleklerinden biri. Öte yandan bu evrende tek tanrılı dinlerin kan kültüne karşın bugün unutulmuş Pagan çiçek kültünün nasıl işlediğine ve zaman içinde bu dönüşümün nasıl gerçekleştiğine tanıklık ediyoruz. Goody'nin bu araş-tırmasıyla Hıristiyan sanatına olduğu kadar Batı düşünüşüne de derinlemesine etkide bulunan İkonoklast döneme daha önce hiç tanık olmadığımız bir yüzüyle çiçeklerin dünyasından bir kez daha bakma fırsatı buluyoruz.
"Çiçeklerin Kültürü" çiçeğin dinsel sembolizmlerdeki anlamlarına olduğu kadar sivil yaşamdaki rolüne ve bu rolün tarihsel gelişimine ilişkin de ayrıntılı bir inceleme özelliği taşıyor. Çiçek kullanımının ritüellerden bahçelere taçlardan buketlere sivil dünyadaki hareketini izleyen Goody bilim dünyasının hep arkabahçesinde kalan sözel kültü-rün izini sürüyor. Pazarlarda yaptığı ayaküstü konuşmalardan köy yaşlılarının anlatılarına dek sözel kültür alanında yok olup gidecek bir dağarcığı tarihyazımına dahil ediyor.
Jack Goody'nin bir dostla sohbet eder gibi işlediği aynı zamanda bi-limsel tutarlılıktan taviz vermeyen incelemesi gerek konusu gerek yön-temiyle kültürel ufkumuzdan epey uzak kalmış bir alana konuk ediyor bizi.