Birden durgunlaşmıştı. Boğazında büyüyen şey kördüğüm olmuştu. Yutkunmaları sonuç vermiyordu; onu oradan sökemiyordu. Az önce bütün bir şehri fethetmeye niyetliyken şimdi en yakın otobüs durağındaydı. Yenilmişti. Haksız bir mağlubiyet yaşıyordu. Geçmişinden gelen alışkanlıkları vardı. Hiç kimse birden yeninin kollarına kendini bırakamazdı. Yaşamından bağımsız hayatları düşündü. Herkesin kendine inandırdığı yalanları vardı. Gerçek çok ender durumlarda işe yarıyordu. Gerçeğin sertliğine karşın yalanların esnekliği vardı. İnsanların sığınabileceği en kolay mekânlardan biriydi yalan. Gerçek çoğu zaman soğuk ve katıydı; yalan ise sıcak ve çekici; belki bu yüzden insanların çoğunun ruhsal gıdasıydı.
Yeni nesil romancı Gazi Gündoğdu insanın iç hesaplaşmalarını gelgitlerini sessizliğini bize yalın bir dille anlatıyor "Hayat Üşümesi"nde...