Alman edebiyatının çağdaş kalemi Kirsten Boie'nin Türkçe'ye çevrilen ilk romanı birbirine zıt yaşamlar süren iki gencin eşzamanlı öyküsüne odaklanıyor. Bir yanda taşındığı büyük kente alışmakta güçlük yaşayan okulla başı dertte olan ve aşk acısı çeken Lisa; öte yanda daha yaşanabilir bir hayat için yurdundan ayrılmak zorunda kalan yabancı bir ülkeye sığınan ama burada da hiç beklemediği zorluklarla karşılaşan Jasim. İki farklı yaşam iki farklı genç iki farklı olgunlaşma serüveni. Boie okuru yer yer sarsan gerçekçi bir yaklaşımla kaleme aldığı romanda "arkaya bakmadan" karar vermeyi gerektiren anlar üzerine düşündürüyor. Günlük bireysel mücadelelerimiz içinde başka hayatları nasıl gözden kaçırıyor olabileceğimizi siyasi söylemlerdeki ikiyüzlülüklerin kimlere nasıl zarar verebildiğini genç okuru kendine bağlayacak güçlü bir kurguyla işliyor.
Lisa'nın babası terfi etmiş ailece büyük kente seçkin bir semtteki lüks bir villaya taşınmışlardır. Lisa alıştığı çevreden ve erkek arkadaşından ayrıldığı için üzgündür. Ağabeyi Theo ise babasının sınıf atlama çabasına kızmakta onu savunduğu ilkelere ihanet etmekle suçlamaktadır. Yeni okulunda derslere ayak uydurmakta zorlanan Lisa'nın sınıf arkadaşları onu dışlar üstelik erkek arkadaşı da onu unutmuş görünmektedir. Mahallede villa sahiplerinin kapattırmak istedikleri sığınmacı yurdunda kalan Jasim'se zor koşullar altında iltica talebinin cevabını beklemektedir...