Zeynep zevke sefaya düşkün bir kadındır. Kocası Hüseyin Efendi'nin maddi durumu da oldukça iyidir. Bir gün okula hekim gelir ve okuldaki bütün çocuklara aşı yapılır. Zeynep Hanım'ın oğlu Yaşar hariç. Zeynep Hanım Yaşar'a bebekken aşı olduğu gerekçesiyle aşı yaptırmaz. Yaşar bir hastalığa yakalanır ve hastalığın sonucunda kör olur. Bu duruma çok üzülen Hüseyin Efendi de zamanla hastalanır ve bir süreliğine evden uzaklaşır. Bu sürede Zeynep Hanım oğluna bakmaz. Yaşar hasta yatağında açlıktan iyice zayıflamış tırnakları ve saçları uzamış bir de sütüne üstlük annesi tarafından dövülmüştür. Bunu gören Hüseyin Efendi yandaki evde yaşayan Naciye Hanım'dan oğlu Yaşar'a bakması için rica eder. Naciye Hanım Zeynep Hanımdan dolayı istemese de Hüseyin Efendi onu İstanbul'a götüreceğini söyler. Yaşar bu süreçte çok iyi bakılır. Köydeki herkes Naciye Hanım'ı takdir eder. Zeynep Hanım'la ilgili birtakım sıkıntılar yaşansa da sonunda altınlarıyla beraber kaçar. Büyük bir rahata kavuşan Hüseyin Efendi İstanbul'da tanıştığı Dürdane Hanım'la evlenir.