Osmanlı'nın son dönemlerinde hız kazanan Batılılaşma süreci Türk edebiyatının da en önemli dönüm noktalarından biri olmuştur. Dağılmakta olan dinamikleriyle toplumun değişim ihtiyacından beslenen Batılılaşma çabası üst üste gelince tüm ahlak ve aile değerlerinin de zaman zaman trajikomik boyutlara varacak biçimde farklılaşması kaçınılmaz olacaktır. Bireyin de artık farklı bir biçimde ele alınıp sorgulanmaya başlandığı bu dönemin en önde gelen edebi yatçılarından biri hiç kuşkusuz ki Hüseyin Rahmi Gürpınar'dır. Türk toplumunun o dönemini bugün bize hâlâ renkli bir tablo gibi sunan yapıtlarıyla Gürpınar sadece bir edebiyat okurunu değil bu toplumun sosyal gelişimine kafa yoran herkesi aydınlatmaya devam eden bir yazar.
Kokotlar Mektebi bu usta yazarın en önemli yapıtlarından biri olarak dönemin değişen yargıları üzerine yapılan en güçlü hicivlerinden biri.