Aydın Prof. Mehmet Altan'ın önsözüyle yayımlanan çalışmasını oğlu Robin ve eşi Nûpel'e ithaf etmiş.
Çalışmanın temel izleği sürecin sancılarıyla ve Kürt algısı ve anlama biçimleriyle hesaplaşan; bu gerçekliğe hem içeriden eleştirel bakabilen ve hem de dışarıdan projeksiyon tutabilen ender çalışmalardan biri olarak dikkat çekiyor.
Bununla birlikte yazar Aydın çalışmasının temel paradigmasını
"Yazmak birilerine musallat olmaktı!" şeklinde özetliyor.
Ve yazma sürecine ilişkin sancılarını "Çünkü benim gördüğüm "ışığın" kafamdaki gizemin kuşkunun şüphe etmenin olmazsa olmazlığında; kendini başka insanlarla birlikte sınamasının kurduğumuz yapı üzerinden hep birlikte üretmenin dili adı olacaktı yazdıklarım(ız). Bir tuval düşünün o boş tuvale herkes rengini katacak ve oradan bir resim çıkacaktı. Bu nasıl bir resim olacak doğrusu bilemiyor(d)um. Yazmaya başlayarak "ilk fırçayı" atmış olabilirdim belki. Maharetse hadi söyleyeyim peyderpey bu karalamalar deneysel bir çalışma ortamının döl yatağı haline geldi.