'Hüseyin Avni bey kapının önünde siyah üzerine ince beyaz çizgili İstanbulini siyah setresi kravatı kolalı gömleği başında fesiyle bir Rumeli ağasından çok İstanbul bey efendisini andıran zarif duruşu ince uzun bedeni fesinin altından görünen kül rengi saçları çakır mavisi gözleriyle Feride'nin hiç tanımadığı bir yabancı gibiydi. Feride onu özlem ve heyecanla beklerken karşısında gördüğü an e yapacağını hiç düşünmemişti. Birden boynuna atılmak istedi yüreği coştu bir şeyler ona engel oldu sanki yapamadı. Artık o ne babasının bahçesinde oyun oynadığı küçük çocuktu ne on beşindeyken evlendiği haşarı oğlan'' Tuna'nın Gözyaşları Balkan Savaşı ile dağılan parçalanan toprakların hikayesidir. Habil ile Kabil'den bu yana savaşan kardeşlerin hikayesi. Hüseyin Ahmet Stephan Şemsi... Döndükleri topraklar artık evleri değildir...Bir imparatorluğun dağılış öncesi sancıları acılarıyla hayatlarının seyri değişen insanlar... Değişen sınırlarla birlikte yaşama kültürünün son bulduğu Rumeli toprakları. Tuna'nın Gözyaşları çok sesli bir kültüre vedanın öyküsü...