Sular söz dinlemez isyan akardı
Bahçesi tarumar çiçeğim güldü
Tele konmuş bir kuş ürkek bakardı
Ömür bir yokuştu şehre döküldü
Ağlayan demirin sesi de demir
Kar beyaz buluttan yağsa gerektir
Sellerin önünde çamurdan nehir
Dünyanın alnında sarı kâküldü
Gözüm dağa doğru kulak kirişte
Bir yeni hayat var her can verişte
Künyemi sordular kabre girişte
Gönlüm aldırmadı göynüm üzüldü
Neslime akraba olacaktılar
Kalbimi açanlar ordan baktılar
Kanımı akıtıp sonra yaktılar
Benden son hatıra bir avuç küldü.