Camlardan ölesiye sarkan gündelikçi kadınlar elindeki eczane poşetleriyle çaresiz bekleyen yaşlı adamlar pazar yerlerinden artık toplayanlar eskimiş kıyafetleriyle düğün salonlarında şarkı söyleyenler sefer tasından utanan genç adam ve diğerleri.
Şehrin ötekileri yani.
Biraz Raif Efendi biraz Maria Puder Sartre Bachelard Anna ve biraz Kudüs.
Karanlık rutubetli çok bağırışlı çok nefessiz çok sabahsız çok aşksız çok çiçeksiz çok neşesiz çok kitapsız bir şehirde hayatta kalabilmek için her şey.
Büyücülerin haramilerin borsacıların reklamcıların korsanların işgalcilerin bankacıların elinden kurtulabilmek için yani.
Tarık Tufan "Bir Adam Girdi Şehre Koşarak" kitabında her şey hızla akarken yavaş gidenleri yorulanları rekabete güç yetiremeyenleri ve onların mekanlarını anlatıyor.