"Kitap tarih boyunca tiyatroyu politikadan koparmaya çalışan İktidarların gerçekte onu nasıl bir ideolojik aygıt olarak kullandıklarını bu coğrafyanın geçmi-şine uyarlayarak anlatmaktadır. Çok-kültürlü Osmanlı'nın milliyetçi hezeyanlarla çalkalandığı günden Tek Parti İktidarı'nın sonuna değin var olan bu anlayış resmi ideolojinin bağrında sürekli rol (ç)alan tiyatronun da tarihçesidir aslında. "Hagopların" "Yakuplaştığı"; "Apollonların" "Alp Oğlanlaştığı" bir döngüde tiyatronun öyküsü ulus devlet çarkında dil ve tarih tezlerinin lider kültünün ve de yaratılmak istenen homojen Türk kimliğinin de önemli bir anlatısı olacaktır.