Jean Baudrillard 1996'da Sanat Komplosu'nu yayınladığında artık çağdaş sanatın varlık nedeni kalmadığını ilan ederek sanat çevrelerinde büyük bir skandala yol açtı. "Sanat bayağılığa atıklara vasatlığa değer ve ideoloji diye el koyuyor" diye yazmış çağdaş sanatın hükümsüz olduğunu bir hiç olduğunu belirtmişti. Bu "saldırı" karşısında bazı eleştirmen ve küratörler Baudrillard ismini defterlerinden sildiler; işi bilenlerse yankılar uyandıran bu parlak "skandalın" şehvetli ürpertisini hissettiler yalnızca. Sanat hakkında ne söylendiği önemli değildi yeter ki sanattan söz edilsin. Dünya çapındaki "Yeni Sanat Düzeni" öylesine güçlü ve göz kamaştırıcıydı ki kendisine yönelik her türlü tehdidi kışkırtmaya da bu tehditleri sindirip massetmeye de muktedirdi. Sanat Komplosu'nda Baudrillard da tam olarak bunu iddia ediyordu: Eleştiri bir eleştiri yanılsamasına tüketim düzenine içkin bir karşı-söyleme dönüşmüştü. Günümüzde sanat tıpkı herhangi bir ticarî işletme gibi kariyer fırsatları kârlı yatırımlar ve yüceltilmiş tüketim nesneleri sunuyor. Sanatla ilgisi olmayan her şey sanata dönüşmekte. Roland Barthes "Amerika'da cinsel ilişki dışında her yerde cinsellikle karşılaşabilirsiniz" derdi. Şimdi her yerde sanat var sanatta bile.
Sylvère Lotringer
Jean Baudrillard 1968 devrimi ertesinde düşünce dünyasında yaşanan Paris merkezli radikal dönüşümün avangardıdır. Onun geliştirdiği "simülasyon" "hiper gerçeklik" gibi kavramlar bugün kültürel eleştirinin anahtarlarını oluşturur. Baudrillard'ın sanathayat dizisinden yayınlamaya devam edeceğimiz çağdaş sanat ve estetik üzerine incelemeleri çağdaş sanat üzerine düşünenlerin temel referansları sayılır.