Heyhat nasıl da diz çökmekteyiz önünde/ Kuşatmaları yararak kuşatıldığımız dünyanın/ Mahrumiyeti İçinde verdiğimiz kavgalar/ Göğsümüze saplanan bir hançer şimdi/ Yenile yenile yazdığımız tarihin hükmü/ Böler mi ömrü en bölünmez yerinden/ Hiçbir hayat ölmeye değmez/ Yaşamaya değer belki aşkları/ Uğrunda ölmek.