İnsan soyunun binlerce yıllık gelişim sürecinde kapitalizm toplumların önüne kendisinden önceki bütün ekonomik sosyal politik ve kültürel ayak bağlarını silip süpürerek tarihi ilerleten ve değiştiren bir güç olarak ortaya çıktı.
Türkiye beş yüz yıl önce çağının en etkin ve güçlü toplumları arasında yer alırken ilk kez batı Avrupa'da oluşmaya başlayan kapitalist oluşum süreçlerinin dışında kaldı. Dünyanın Sanayi Devrimi'ni yaşadığı dönemlerde Türkiye ancak "Avrupa'nın Hasta Adamı" durumuna düştü.
Anadolu içine sürüklendiği çeşitli iç ve dış etkenler altında daha ileri üretim ilişkilerine neden açılamamış; Cumhuriyet Türkiye'si çağdaş bir yapıya ulaşabilmek amacıyla hangi aşamalardan geçerek neler yapmıştı?
Türkiye giderek nerelerdedir ve 2000'li yıllar gündeme ne gibi gelişme olasılıkları sunmaktadır?
Ali Gevgilili Türkiye'de Kapitalizmin Gelişmesi ve Sosyal Sınıflar adlı yapıtında bütün bu sorunları çağdaş sosyal bilimlerin ışığında sorgulayarak yanıtlarını araştırıyor.