Bu kitapta bize sunduğu öykülerinde Nejat Turhan'daki gözlem güncünü ve duygularını ifadedeki dilsel başarısını görmemek igçin kör olmalı. Başarıyla resmettiği Abbas'ı ve nihayet Lili'yi tanıyorum. Onların hüznünü bize ancak Nejat bu kadar samimi ve etkileyici anlatabilir. Nejat'ın hep çocuk kalmakta ısrarlı bir yanı olmasaydı yüreği ne Bonn'daki çöpçüyü anlatabilirdi ne de Abbas'ın acılarını. Lili'nin hikayesinin yeniden yazamaz hiç gelmeyecek olan sevgiliyi yeniden keşfedemezdi. Hüve ve Şanghay'ı bir araya getiremez ve Bonn'a ölüm gibi yağan karı resmedemezdi.