Ve insanı kabul edeceksin insanla karşılaştığı ilk andan sonra yok olmaya başlayan herşey adına. Anıların bedensel nöbetinden yorgun düşüp aksine gitme içgüdüsü akıntının. Dış görünümlerin çirkinleşmesi pahasına olsa da ölüm yolculuğunun belki de tek üreme biçimine eriştiği gözelere bir çapa gibi atılmak yaşamdan. Yalnızlığın gözleriyle bakarken yaz sonları gibi yavaşça yok olan işitilmeyecek bir parçalanma sesidir bu. Dudak dokunuşlarıyla okunacak bir alın yazın olacak korkma diyen sevgiliye uzanan kolların varlığı aynı zamanda yaşamın yakalanabilir gücüdür. Kozasıdır oysa ölüm anlatılmayan düşlerin ele geçmezliğin.