Ortaçağ Rönesans döneminde ve daha sonra Batı kültürünün ve uygarlığının başlıca arınma alanı olmuştur. İnsanların tarih karşısında tapınma merakları kusurların hataların bir ilk nedenini bulunduğu yere olduğu kadar her türlü istenmeyen unsurun sürgüne gönderileceği bir ye de duydukları gereksinim Ortaçağa böyle bir özellik kazandırmıştır. Her türlü kötülüğü buraya gönderen insan kendi dönemini arındırdığına inanmıştır. Bu kitap okunduğunda 14. Ve 15. Yüzyıllar Batı Avrupa zihniyetiyle günümüz Türkiye'sinde kimi çevrelerde geçerli olan zihniyet kalıpları arasındaki çarpıcı benzerlikler şaşırtıcı olmamalıdır. Dünyayı açıklamanın yollarından yoksun kalındığında düş kurmak gerçekle hayali karıştırmak kaçılınmaz olur.