Şehir Mektupları'nın bütününü iki cilt (1-2 3-4) olarak sunuyoruz. Çoğunluğu 1897-1899 yılları arasında kaleme alınmış fıkra-sohbet-deneme karışımı bu mektuplar Ahmet Rasim'e yazar kişiliğini kazandırmış edebiyatımızda o zamana kadar rastlanmamış bir tarzın da ilk örneğini oluşturmuştur. "Şehir Mektubu" başlığıyla yayımlanan bu yazılar Ahmet Rasim'in uzun yıllar "Şehir Mektupçusu" (Mektupçu Osmanlı bürokrasi geleneğinde dairelerin yazı işlerini yöneten kişilere verilen addır; Tanzimat sonrasında da nezaret ve vilayetlerde aynı adla görevler ihdas edilmiştir) olarak anılmasına yol açmıştır. Ahmet Rasim bu yazılarıyla "Vilayet Mektupçuluğu"na karşı "Şehir Mektupçuluğu" diye fahri bir görev yaratmış yaşadığı kentin kamu vicdanını tek başına temsil etmiş dile getirmiştir.