Büchner büyük felsefi ve metafizik sistemlerin ve klâsik çağın ideal güzellik anlayışının karşısında sosyal teknik ekonomik ve bilimsel gerçeğin en yüksek en büyük en kudretli güç olarak çıktığı bir yüzyılın başlangıcında yaşar. Büchner idealizmi klâsik ve romantik çağı arkada bırakmıştır.
Bu bakımdan Büchner'in sanatçı olarak yüklendiği görev son derece güç bir görevdir. Büchner'in karşısına çözülmesi kolay olmayan sorunlar çıkar: bu yepyeni gerçeği ve bu gerçeğin zorunlu kıldığı 'insan'ı nasıl dile getirmelidir? Yazacağı dramın yani bu gerçekliğin ve onun içinde yaşayan insanın dramının 'biçim'i nasıl olmalıdır?
Büchner'in biçim anlayışı özellikle dialog tekniği olsa olsa Beckett'in Ionesco'nun ve Adamov'un dialogları ile karşılaştırılabilir. Bu yüzdendir ki bu modern yazarlar dram görüşlerinde çok defa Büchner'e işaret ederler. Adamov ise Büchner'i 'modern tiyatro'nun öncüsü olarak gördüğünü özellikle belirtir.