'İnsanoğlunun belleğine kazıdıkları mezar taşına yazılanlardan daha zengindir. Cinsellik yalındır. Ona çok sesliliği kazandıran düşlerdir. Düşlerin büyüsüne tutunamamış her birliktelik sonunda çözülür. Çünkü bizler düşlediğimiz dünyayı yaşıyoruz. içinde ulunduğumuz dünyayı değil...' diyen yazar erotizmin doruklarında dolaşarak bilinçaltının söze dökülmemiş yanlarını çarpıcı bir biçimde sunmaktadır.
'Düşlerin Şarkısı Yok' büyülü bir düş gibi sonsuz huzuru sunan şarkı gibi sürekli sevgiyi çağrıştıran şiir gibi bir roman...