İslam'ı anlamak ve yaşamak isteyen bir insanın Kur'ân'a eğilmesi ve onun üzerinde yoğunlaşması kadar tabii bir şey olamaz. Kur'ân inananlar için bir hidayet kaynağıdır Allah tarafından okunsun ve anlaşılsın diye gönderilmiştir. Ne var ki tarihen genelde Müslümanların Kur'ân'la az ilgilendikleri söylenebilir. Modern etkilerle ''de olsa müslümanın kitabı ile muhatap olması fevkalade bir gelişmedir.
Burada üzerinde durmak istediğimiz Kur'ân'a yönelmenin kendisi ile değil onun okunmasına ilişkin bazı problemlerdir. Gerçekten de İslam'ı (aynı anlamda olmak üzere Kur'ân'ı veya vahyi) bir "metin"den anlamaya çalışmanın doğurduğu bazı problemler vardır.
Şüphesiz İslam kendi özünü gerçekleştirmeli Kur'ân doğasına uygun olarak anlaşılmalıdır. Bunun için de mümkün olduğunca global kültürün etkisinden çıkarılmalı bütünlüğü göz önünde bulundurulmalı Kur'ânî bilgi eylemlerle paralelleştirilmeli ve anlayış fiiliyatla test edilmeli bilginin sırf zihinsel bir işlem olmaktan çıkması için sosyal bir yapı inşa edilmelidir. Bu tür dayanaklardan yoksun olan salt zihinsel anlayışın bir aklileştirme tehlikesi taşıyacağı unutulmamalıdır.