Yahya Efendi gibi bir ulu manevi mimarın süt kardeşi olan zaman zaman onun söz ve nefesiyle rahatlayan kıtalara otağ kuran milletlere kös dinleten hükümdara diz çöktüren Türk Asrının Sultanı; maalesef aile hayatında başarılı olamamıştır. Bunda da çokça karısı Hürrem Sultan'ın ve onun doldurduğu paşaların sözlerine kanarak tahtın mümtaz namzedi Şehzade Mustafa ile Bayezid'in kanına girmiş olmasıdır.
Mustafa'nın annesi ve ilk hanımı Gülbahar Sultan'a Hürrem'i tercih eden bir dediğini iki etmeyen Kanuni'nin damarlarında kan yerine Hürrem akıyordu.
Buram buram sevgi hasret işve naz kokan mektup ve gazelleriyle Kanuni'nin damarlarında akıp aklını başından alan Hürrem; kendi oğlunun padişahlığı için halk ve orduca çok sevilen Mustafa'nın kanına girmekle kalmıyor öz oğulları Mehmet ve Cihangir'i de kaybederek kahroluyordu.
Hayatının en büyük acısını tadan ve arka arkaya üç oğlunu kaybeden Kanuni yine gereken dersi almamıştı. Hayatta kalan Bayezid ve Selim'in mücadelesinde de Lala Mustafa Paşanın entrikalarına kanarak Selim'in tarafını tutuyor İran'a sığınan Bayezid'ini affetmiyor ve beş oğlu ile birlikte öldürülmesine sessiz kalıyordu.
Hürrem'in ölümünden sonra ise kendini bir türlü toparlayamıyor gönlüne girmeyi başaran iki kadını Simendam ve Gülfem Hatun'u da ölüme gönderiyordu.
Bu kitapta oğullarının babası ve kadınlarının kocası olarak Kanuni Sultan Süleyman'ın farklı bir portresini bulacaksınız.