Sonra kendini sarı ıssız bir bahçede buldu. Yerden sisin ağır ağır kalktığı yeşil yaprakların ucunda inciler gibi parlayan çiğ damlalarının bahçenin ucundan doğan güneşin altında eridiğini gördü. Çiğ tanelerinin gözlerinin önünde erimeleri içinin ve ruhunun doyumsuz isteklerinin tükenmesi ve yok oluşu yeryüzündeki nesnelerin taşların üstünde saydam deniz yaratıklarının ışığın altında silinmesiydi.