'-Siz tüm aydınlar! Soylular ve efendiler! Bol bol nutuk atarsınız ama tehlikeye düşmeksizin dokunulmazlığınız vardır sizin. Nasıl olursa olsun sizinle ilgilenirler. İşin içinden sıyrılırsınız hep. Sizler sepetin üstündekilersiniz... Dipte olsanız bile. Bu arada sıradan insan basit adam tanrının günü bok temizlemek için kıçını yırtar onu dinleyen kim? Bütün dünya üstüne pisler iter-karar coplar ağzına sıçar! Hayat mı ulan bu? Yolun tam sonuna gelmişken ilke sahibi değil diye onu eleştiren bir soylu ile karşılaşır! (...) Siz ne hinoğlu hinsizin! İlkeleriniz ve inançlarınız! Tabii... Gözbebeğinizdir onlar. Onları yerli yerine oturtursunuz satarsınız pahalıya mal edersiniz ama eninde sonuda sayelerinde yaşarsınız. Ben neyim bütün bunların içinde biliyor musun? Sizin ilkelerinizi savunmak için kıçına tekme yiyen avanak! Daha başlarken şansım yok benim sizinse her zaman arta kalan bir şansınız var.'